Generative Adversarial Networks (GAN) Nedir?
GAN (Generative Adversarial Network), 2014 yılında Ian Goodfellow ve arkadaşları tarafından geliştirilen bir derin öğrenme modelidir.
GAN, iki ayrı yapının, biri Üretici (generator) ve diğeri ayırt edici (discriminator) olan, karşıt görevlerde rekabet eden iki sinir ağından oluşur.
Üretici (generator), rastgele gürültüden gerçekçi veriler üretmeye çalışır. Örneğin, resimler, metinler veya sesler gibi verileri oluşturabilir. Üretici, başlangıçta rastgele veri üretir, ancak eğitim süreci boyunca daha gerçekçi veriler üretme yeteneğini geliştirir.
Ayırt edici (discriminator) ise, gerçek verileri ve Üretici tarafından üretilen sahte verileri birbirinden ayırt etmeye çalışır. Discriminator, bu iki tür veriyi ayırt edebilmek için eğitilir.
GAN’ın temel fikri, bu iki ağın karşıt görevlerde birbirlerini eğitmeleridir. Üretici, daha gerçekçi veriler üretebilmek için discriminator’un yanıltıcı verileri daha iyi ayırt etme yeteneğini geliştirmeye çalışırken, discriminator da gerçek ve sahte verileri daha iyi ayırt edebilmek için çalışır. Bu sürekli rekabet, her iki ağın performansını artırmalarına ve sonuç olarak Üretici, giderek daha gerçekçi veriler üretebilir hale gelir.
GAN’lar, özellikle resim sentezi, görüntü iyileştirme, metin oluşturma ve daha birçok uygulama alanında büyük başarı elde etmiştir. GAN’lar, yaratıcı veri üretimi, steganografi, veri augmentasyonu ve daha pek çok alanda kullanılmaktadır.
Üretken ve Ayrımcı Algoritmalar
GAN’ları anlamak için, üretken algoritmaların nasıl çalıştığını bilmelisiniz ve bunun için onları ayırt edici algoritmalarla karşılaştırmak öğreticidir. Ayırımcı algoritmalar giriş verilerini sınıflandırmaya çalışır; Bir veri örneğinin özellikleri göz önünde bulundurulduğunda, verilerin ait olduğu bir etiketi veya kategoriyi tahmin ederler.
Örneğin, bir e-postadaki tüm kelimeler göz önüne alındığında, ayırt edici bir algoritma, iletinin spam olup olmadığını tahmin edebilir. Spam, etiketlerden biridir ve e-postadan toplanan kelimelerin torbası, giriş verilerini oluşturan özelliklerdir. Bu problem matematiksel olarak ifade edildiğinde, y etiketi olarak adlandırılır ve özellikler x olarak adlandırılır. P (y | x) formülasyonu, “y verilen x olasılığı” anlamına gelir; bu durumda “içerdiği sözcükler dikkate alındığında bir e-postanın spam olması olasılığına dönüşür.
Bu nedenle ayırt edici algoritmalar, özellikleri etiketlere eşler. Sadece bu ilişkiyle ilgilenirler. Üretken algoritmalar hakkında düşünmenin bir yolu, bunun tersini yapmalarıdır. Belli özellikler verilen bir etiketi tahmin etmek yerine, belirli bir etiket verilen özellikleri tahmin etmeye çalışırlar.
Üretken(generative) bir algoritmanın cevaplamaya çalıştığı soru şudur: Bu e-postanın spam olduğunu varsayarsak, bu özellikler ne kadar olasıdır? Ayrımcı modeller y ve x arasındaki ilişkiyi önemserken, üretken modeller “nasıl x elde edeceğinize” dikkat ederler. Onlar p (x | y) yakalamanızı, x verilen olasılığın veya bir sınıfta verilen özelliklerin olasılığını yakalamanızı sağlar. Yani, üretken algoritmalar, sınıflandırıcılar olarak da kullanılabilir. Öyle ki, giriş verilerini kategorize etmekten daha fazlasını yapabilirler.)
Bunu düşünmenin başka bir yolu, ayrımcıyı bu türden üretkenlerden ayırmaktır:
GAN Nasıl Çalışır?
Generative Adversarial Networks (GANs), iki ana bileşen olan üreteç (generator) ve ayırt edici (discriminator) ağlarından oluşur ve aşağıdaki şekilde çalışır:
Sonuç olarak, GAN’lar, gerçekçi veri üretme yeteneğine sahip çok güçlü ve yaratıcı modellerdir. Bu model, resim sentezi, görüntü iyileştirme, metin oluşturma ve birçok başka uygulama için kullanılabilir. GAN’lar, veri üretiminde ve analizinde büyük bir potansiyele sahiptir.
Generative Adversarial Network ile Neler Yapılabilir?
Generative Adversarial Networks (GANs), çeşitli uygulama alanlarında kullanılabilecek çok yönlü bir derin öğrenme modelidir.
Genel olarak, GAN’lar yaratıcı veri üretimi, veri analizi, görüntü işleme, sanat, tasarım ve birçok başka uygulama alanında büyük potansiyele sahiptir. Bu nedenle birçok sektörde GAN’ları kullanarak yenilikçi çözümler geliştirilmektedir.